Cuma, Ekim 26, 2007

Yeni bir yazilim

Bugun bir program yukledim, asagida onun reklami var, bu program ile blog yazmak sanirim daha kolay olacak. Windows programi.


I have installed an interesting application - BlogJet. It's a cool Windows client for my blog tool (as well as for other tools). Get your copy here: http://blogjet.com


"Computers are incredibly fast, accurate and stupid; humans are incredibly slow, inaccurate and brilliant; together they are powerful beyond imagination." -- Albert Einstein

Çarşamba, Ekim 24, 2007

Death Note


Şu sıralar çok sıkı takipçisiyim bir Manganın. Daha doğrusu anime. Japon çizgi filmlerine anime deniyormuş, manga çizgi roman üreten bir firmanın ismiymiş.

Neyse, bu 'Death Note' denen anime, çok sağlam bir polisiye. İlk sezonunu izliyorum ve 37 bölüm. www.animemadness.org adresinden türkçe altyazıları gömülü şekilde indirebilirsiniz. Ben regamers.com sitesinden indirdim, PMP formatında. Daha çok Playstation portable da izliyorum, bu format da ona uyumlu. Ama PC dende izlenebiliyor, GOM player yüklemeniz lazım.

Konusuna gelince, her zaman japon animelerde olduğu gibi baş kahramanımız bir lise öğrencisi. Bir gün bir defter bulur, defterin üzerinde ingilizce olarak Death Note yazmaktadır ve defterin ilk sayfalarında bazı kurallar vardır. İlk kural death note a ismi yazılan kişi ölür.

Yani deftere ismini yazdığınız kişi ölüyor. Ölüm şeklini de yazabiliyorsunuz. Yalnız o kişinin suratını ve gerçek ismini bilmeniz lazım. Yani aynı isimdeki herkes ölmüyor. Ölüm şekli verilmez ise kalp krizi geçirerek ölüyor. Aynı şekilde yazılan ölüm şekli imkansız ise yine kalp krizi. İsmi yazdıktan 40 saniye sonra ölüm gerçekleşiyor. Ve kahramanımız 1-2 denemeden sonra defterin gerçek olduğunu anlıyor ve ölümler de başlıyor. Bir başladımı bırakamıyacağız bir anime, boş vaktiniz olduğuna emin olup başlayın :=)

Ayrıca filmi de çevrilmiş ama animeyi tavsiye ederim.

Salı, Ekim 23, 2007

Ülke gerçeği

Satr ne demiş, başkaları cehennemdir. İnsanlar toplumun yargıları ile şekillenirler. Birisine huysuz diyorsak, herkesin onu huysuz bulması yüzündendir. Ama kişi toplumdan soyutlanmış bir şekilde tanımlanamaz. Hangi özelliğinizi bu şekilde tanımlayabilirsiniz. Bulmaya çalışalım. Ben çalışkan bir insanım diyorsa birisi, diğer insanlar onu çalışkan olarak tanımladıkları içindir. Çalışkan olmanın kıyası nedir. Kime göre çalışkansın. Japonyada 12 saat mesai yapan insanların arasında kalsan, sen 10 saat çalışıyorsan, o toplumda tembel olmaz mısın?

Şimdi bunu genişletirsek, bir ülke de diğer ülkelerin ona yakıştırdığı sıfatlar ile anılır. Bu durumda en güçlü ülke bizi ne şekilde tanımlıyorsa o oluyoruz. Bu da aldatmacanın en büyük ayağı. En büyük ülke diğer herkese, bunlar çok saldırgan, bunların başını ezmek lazım derse, diğerleri de evet çok saldırgan bunlar demek durumunda kalırsa, o zaman bir anda terorist ülke konumuna düşebilirsiniz. O yüzden ben diyorum ki, hiçbir insanı o insanın kendisi olmadan tanıma olasılığımız olmadığı gibi, hiçbir ülkeyi de o ülkenin vatandaşı olmadan tanıma şansımız yok. İnanmıyorum o yüzden diğer ülkeler hakkında yapılan yorumlara. E ne mi yapıyorum, oturup çayımı içip dizimi izliyorum, bu muhabbetler nereye kadar gitcek görcez. Yaprak dökümü de nasıl bomba gibi ilerliyor bu sezon, dadından yenmiyo.

Belçika günlüğü bitmiştir

Farkettim de Belçika ile ilgili hiçbirşey yok benim blogda. Ama google dan pek çok belçika linki aldığımı farkettim ve farketmem ile bu ismi vermem bir oldu. Alternatif isimler de vardı:
- Köpeğimin mama kokusu.
- Tusubasa lisesi futbol takımı.
- Duygusal çökerim.
- Bir alana bir bedava.
- Yaratıcılık sürecinde karnımı ağrıtanlar.
- Serzeniş-i hukuk ve mücadele.

Pazartesi, Ekim 22, 2007

2 sene once esimle yaptigimiz bir stop motion, sonra nedense hic yapmadik, guzel de olmustu:


reklamlar

lavaaasss gerriiii, lavaasss gerii, mis gibii yummusaccikk lavasss gerii.

Bir A4 kagidinin genisligi 210 mm ise, bir A4 ile kac tane tost sarilabilir? Bilinmez, cok bilinmeyenli bir denkleme kadar gider bu.

Çarşamba, Ekim 17, 2007

Seyahat Rehberi

http://wikitravel.org/en/Istanbul

dunyadaki butun sehirler var nerdeyse.

asagidada istanbulda yolculuk ile ilgili kisim, dolmusdan inme kismina dikkat :)

Travel By shared taxi
Dolmus (Turkish: "it's full") is a shared taxi, travelling on a fixed route, which costs more than a city autobus but less than a normal taxi. They can carry up to 8 passengers. They are easy to recognize, because they also have the yellow painting as taxis and carry a Dolmus sign on its top. They will only start driving when all eight places are filled, which is also where the name derives from.
The main and most important routes for Dolmuses are :
Taksim - Eminonu (Taksim stop, near the Ataturk Cultural Center, in Taksim square)
Taksim - Kadiköy
Taksim - Aksaray (Taksim stop, Tarlabasi Avenue, close to Taksim square)
Kadikoy - Bostanci (Bostanci stop, in front of the Bostanci ferry port)
Taksim - Tesvikiye (Taksim stop, in front of Patisserie Gezi, in Taksim square)
Besiktas - Nisantasi (Besiktas stop, in front of the Besiktas - Uskudar ferry port)
If you want the driver to make a stop, you can say Inecek var.(EE-neh-djek war!) (Someone's getting out.) or Müsait yerde.(mU-sa-EEt yer-deh.) (At a convenient spot.).