Salı, Ekim 23, 2007

Ülke gerçeği

Satr ne demiş, başkaları cehennemdir. İnsanlar toplumun yargıları ile şekillenirler. Birisine huysuz diyorsak, herkesin onu huysuz bulması yüzündendir. Ama kişi toplumdan soyutlanmış bir şekilde tanımlanamaz. Hangi özelliğinizi bu şekilde tanımlayabilirsiniz. Bulmaya çalışalım. Ben çalışkan bir insanım diyorsa birisi, diğer insanlar onu çalışkan olarak tanımladıkları içindir. Çalışkan olmanın kıyası nedir. Kime göre çalışkansın. Japonyada 12 saat mesai yapan insanların arasında kalsan, sen 10 saat çalışıyorsan, o toplumda tembel olmaz mısın?

Şimdi bunu genişletirsek, bir ülke de diğer ülkelerin ona yakıştırdığı sıfatlar ile anılır. Bu durumda en güçlü ülke bizi ne şekilde tanımlıyorsa o oluyoruz. Bu da aldatmacanın en büyük ayağı. En büyük ülke diğer herkese, bunlar çok saldırgan, bunların başını ezmek lazım derse, diğerleri de evet çok saldırgan bunlar demek durumunda kalırsa, o zaman bir anda terorist ülke konumuna düşebilirsiniz. O yüzden ben diyorum ki, hiçbir insanı o insanın kendisi olmadan tanıma olasılığımız olmadığı gibi, hiçbir ülkeyi de o ülkenin vatandaşı olmadan tanıma şansımız yok. İnanmıyorum o yüzden diğer ülkeler hakkında yapılan yorumlara. E ne mi yapıyorum, oturup çayımı içip dizimi izliyorum, bu muhabbetler nereye kadar gitcek görcez. Yaprak dökümü de nasıl bomba gibi ilerliyor bu sezon, dadından yenmiyo.

Hiç yorum yok: