Pazartesi, Şubat 26, 2007

Komik bir anı

Televizyonda sorarlar ya "X bey, bize başınızdan geçen bir anınızı anlatırmısınız" diye. Nasıl da özenmişim keşke bana sorsalar da ben anlatsam diye. Sorulduğu zaman da insanın aklına gelmez, abuk sabuk bir anısını anlatır sanatçı. Ama ben hazırlıklıyım, ahan da şimdi sorsunlar dank diye anlatırım çünkü anı hazır. Neyse efendim olaylar şöyle gelişiyor:

Sene 2000, o zamanlar kongre organizasyonlarında çalışıyorum ve bu kongrelere konuşmacı olarak yurtdışından doktorlar geliyor. Yine böyle bir organizasyon içinde çırağanda kalp vakfının bir kongresi için yaklaşık 20 tane konuşmacı gelmiş yabancı. Kongre kapsamında bu adamların eğlendirilmesi falan da var, bizde aldık bunları bir tane yat ile boğazda gezdircez, sonra yat bir restorana yanaşcak yemek yiyecekler. Yatımız da kabataş iskelesinden motorların ilerisinden kalkıyor. En önde rehber arkadaşlar arada bizim konuşmacılar, en arkada ben kabataş sahilinde yatımıza doğru giderken, en arkadaki iki yabancı konuşmacı, üsküdar motorundaki çığırtkan arkadaş sayesinde, üsküdar motoruna atladı. Bayaa bindi içinde kayboldu. Yahu göz var izan var, yat var motor var. Dur napıyosun demeye kalmadan motor iskeleden ayrılmaya başladı. Son bir kuvvetle, ya sabır diyerek atladım motora. Bi yandan da bilet kesen adama anlatmaya çalışıyorum, bunlar turist yanlışlıkla bindiler falan diye. Neyse üsküdara doğru gidiyoruz ben de bir yandan bizim salak turistlerin yüzlerini hatırlamaya çalışıyorum. Bir tanesi Rus bi adamdı, yüzü tombulca ve bıyıklı. Adamı gördüm içeri oturmuş hemen koştum yanına ingilizce diyorum "eskuz mi this is not the right boat, we hev tu get aut" falan parçalıyorum ingilizce. Adam da demez mi "yav git gardaşım işine ne diyosun" diye. Meger adam türkmüş yani sadece bizim Rusa benzeyen Türk. Orda aklıma gelmedi değil turist numarasına yatmak, yani ben bi tek ingilizce biliyomuşum gibi. Ama yemedi pardon dedim kaçtım. Sonra adamları buldum dışarı oturmuşlar, gelin lan dedim buraya. İki tane çaktım ağızlarına. İçimden öyle geçirdim. Neyse ben bunları aldım yine ingilizce parçalıyarak durumu izah ettim. Bizim biletçi amcaya da dedim durum budur bizden para alma yanlışlık olmuş. Ben nerden bileyim o amca da macera arıyormuş "dur ben halletcem" dedi. Lan neyi hallediyon denizin ortasında, filika mı indircen. Bu sonra gitti kaptanın yanına, karşıdan üsküdardan gelen motor ile kafa kafaya yanaştı bunlar, bizde öbür motora geçtik ve kabataşa geri döndük. Bitti.

Hiç yorum yok: